Klasiklerden Kişisel Gelişime Bu Haftanın En Çok Satan Kitapları
Bu hafta kitap kurtları, polisiye romanlardan psikoloji kitaplarına birçok farklı türde tercihte bulundular.
Yeni ayda farklı türlerde kitaplarınız olsun istiyorsanız sizi içeriğimize alalım. İşte bu haftanın en çok satan kitapları!
Bu içerik marka iş birliği içeriyor.
Çok satan kitaplar:
- Yırtıcı Kuşlar Zamanı: Bir Başkomser Nevzat Kitabı- Ahmet Ümit
- İntermezzo- Sally Rooney
- Kendime Düşünceler- Marcus Aurelius
- Neksus: Taş Devri’nden Yapay Zekaya Bilgi Ağlarının Kısa Tarihi- Yuval Noah Harari
- Hyunam-Dong Kitabevi- Hwang Bo-Reum
- Babil- R. F. Kuang
- İnsanın Anlam Arayışı- Viktor Emil Frankl
- Hizmetçi İzliyor- Freida McFadden
- Öteki- Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
- Körlük- Jose Saramago
Yırtıcı Kuşlar Zamanı: Bir Başkomser Nevzat Kitabı- Ahmet Ümit
Ahmet Ümit’in Yırtıcı Kuşlar Zamanı: Bir Başkomser Nevzat Kitabı adlı eseri, Türk polisiye türünün sevilen karakteri Başkomiser Nevzat’ın başrolde olduğu bir roman. Kitap, Başkomiser Nevzat ve ekibinin karmaşık bir cinayeti çözmek için İstanbul’da verdikleri mücadeleyi konu alıyor.
Romanın merkezinde, İstanbul’un farklı sosyo-ekonomik yapılarındaki insanları ve onların hayatlarındaki karanlık noktaları inceleyen bir cinayet soruşturması yer alıyor. Cinayetin ardındaki sırlar yavaşça ortaya çıkarken, Nevzat ve ekibi hem kişisel ilişkiler hem de şehir hayatının karmaşıklıkları ile baş etmek zorunda kalıyorlar. Ahmet Ümit, bu eserde polisiye olay örgüsünün yanı sıra, İstanbul’un tarihi ve kültürel dokusuna da yer vererek şehri adeta bir karakter gibi kullanıyor diyebiliriz.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İntermezzo- Sally Rooney
İntermezzo kitabında, 30’lu yaşlarındaki beyaz yakalı avukat Peter’ın gençlik aşkı Sylvia’yı sevmesi ancak sağlık nedenleriyle onunla birlikte olamaması ele alınıyor. Kardeşi Ivan ise 22 yaşında olup sosyal becerilerde eksiklik yaşıyor, uyumsuz biri olarak öne çıkıyor. Profesyonel bir satranç oyuncusu olan Ivan, satranç için gittiği bir şehirde geçmişin izlerini geride bırakmaya çalışan Margaret ile tanışıyor ve hayatları birbirine karışıyor.
Birbirine zıt karakterlere sahip olan bu iki erkek kardeş, arzu, çaresizlik ve olasılıklarla dolu yeni bir ara faslın eşiğinde gerçek sevgiyi ve hayatta anlam arayışını keşfetmeye başlıyor. İntermezzo, son yılların çok satan fenomen yazarı Sally Rooney’nin son başyapıtı olarak edebiyatseverleri etkisi altına alıyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kendime Düşünceler- Marcus Aurelius
Batı felsefesinin tek filozof-imparatoru Marcus Aurelius, günümüzde hem politikacı hem de düşünür kimliğiyle adından söz ettiren Roma hükümdarlarından biri. Savaşlarla geçen yaşamı boyunca hayranlıkla felsefe metinleri okumuş, Germen kavimleriyle savaştığı sırada cephede yazdığı Kendime Düşünceler’le dünya felsefe tarihine önemi yadsınamaz bir eser kazandırmış.
Bugün hâlâ Stoacı felsefenin en önemli metinlerinden biri olarak okunan Kendime Düşünceler, Stoacı düşüncenin modern dünyaca anlaşılmasını sağlamış başlıca metinlerden biri. Aurelius bu ölümsüz metinde kendinden önceki Roma hükümdarlarının ve kendisinin yönetim şekillerini sorguluyor; kocaman bir kente benzettiği evreni, insanı merkezine alarak irdeliyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Neksus: Taş Devri’nden Yapay Zekaya Bilgi Ağlarının Kısa Tarihi- Yuval Noah Harari
“Hikayeler bizi birleştirdi.
Kitaplar düşüncelerimizi ve mitolojilerimizi yaydı.
İnternet bize sonsuz bilgiyi vaat etti.
Algoritma sırlarımızı öğrendi.
Sonra da bizi birbirimize düşman etti.
Peki yapay zekâ neler yapacak?”
Neksus insanlık tarihine derinlemesine bir bakış atarak, bilgi akışının bizi bugünlere nasıl getirdiğini tartışıyor. Bizi Taş Devri’nden, matbaanın icadına, kitle iletişim araçlarının gelişimine tanıklık ettiren Harari, bilgiyle gerçek, bürokrasiyle mitoloji, bilgelikle otorite arasındaki karmaşık ilişkiyi sorgulamaya teşvik ediyor. Roma İmparatorluğu, Katolik Kilisesi ve Sovyetler Birliği gibi sistemlerin iyi ya da kötü, hedeflerine ulaşmak için bilgiyi nasıl kullandığını örneklerle inceliyor. Ve insan dışı zekanın varlığımızı tehdit ettiği bu dönemde, her şey için çok geç olmadan neler yapabileceğimizi tartışıyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hyunam-Dong Kitabevi- Hwang Bo-Reum
Güney Koreli yazar Hwang Bo-Reum’un yazdığı Hyunam-Dong Kitabevi, baş karakter olan Youngju’un bir kitabeviyle olan ilişkisi üzerinden ilerliyor. Bu kitabevi, sadece kitapların satıldığı bir yer olmanın ötesinde aynı zamanda karakterler arasında bağların kurulduğu, anıların canlandığı ve geçmişle yüzleşildiği bir mekân olarak önemli bir rol oynuyor.
Kitabevi, bir yandan eski anıları ve kaybedilen zamanları hatırlatırken diğer yandan da umut ve yeni başlangıçlar için bir sembol haline geliyor. Yazar, kitabevinin atmosferi aracılığıyla okuyuculara sıcak ve dokunaklı bir hikâye sunarken aynı zamanda kitapların insanları bir araya getiren gücünü de vurguluyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Babil- R. F. Kuang
New York Times’ın çok satan kitaplarından olan Babil, birçok ödüle de layık görülmüş. Roman, 19. yüzyıl İngiltere’sinde geçiyor ve diller, çeviri ve emperyalizmin etkilerini keşfe çıkıyor. Hikâyenin merkezinde Robin Swift adlı yetim bir genç var; Çin’de doğup büyüyen Robin, genç yaşta Londra’ya getirilerek Oxford Üniversitesi’nde çeviri enstitüsüne kabul ediliyor.
Bu enstitü, büyülü çeviriler yaparak İngiltere’nin gücünü artırmayı hedefliyor. Ancak Robin, çeviri ve büyü aracılığıyla sömürüye dayalı bir düzenin parçası olduğunu fark ediyor. Kuang, roman boyunca dilin bir güç aracı olarak nasıl kullanıldığını ve emperyalizmin diller ve kültürler üzerindeki yıkıcı etkisini güçlü bir anlatımla gözler önüne seriyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İnsanın Anlam Arayışı- Viktor Emil Frankl
20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından Viktor Frankl, otuzun üzerinde yabancı dile çevrilen ve bütün dünyada 12 milyondan fazla satan İnsanın Anlam Arayışı’nda, kurucusu olduğu logo terapinin ilkelerini, İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampındaki deneyimleri eşliğinde anlatıyor.
Kitapta Frankl’ın tasvir ettiği toplama kampının, dünyayı daha büyük bir hapishane olarak kavramamızı sağlayacak parlak bir metafora dönüştüğünü fark edeceksiniz. Bununla birlikte Gasset, Heidegger ve Sartre’dan aşina olduğumuz düşünceler ışığında, varoluşun çetin koşullarında “anlam”ı keşfetmemize yardım edecek süreci anlatan Frankl, “İnsanı insan yapan nedir?” sorusuna da yanıt vermeye çalışıyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hizmetçi İzliyor- Freida McFadden
Freida McFadden’ın Hizmetçi İzliyor adlı kitabı, bir hizmetçinin evin sakladığı karanlık sırları keşfetmesi etrafında dönüyor. Gizem ve gerilim unsurlarıyla dolu bu roman, bir cinayetin ardındaki sır perdesini aralamaya çalışan bir hizmetçinin gözünden anlatılıyor.
Kendini tehlikeli bir oyunun içinde bulan başkahraman, gerçeklerin peşine düşerken hem evin hem de kendi geçmişiyle yüzleşiyor. Bu süreçte kimseye güvenemeyeceğini anlayarak tehlikeli bir maceraya atılıyor. Polisiye gerilim sevenler, New York Times’ın çok satan yazarı Freida McFadden’in bu kitabına bir göz atmalı.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Öteki- Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin Öteki adlı eseri, bireyin kendisiyle yaşadığı içsel çatışmayı ve bölünmüş kimlik temalarını ele alıyor. Romanın başkahramanı, devlet memuru Yakov Petroviç Golyadkin, içsel bunalımları ve toplumla uyumsuzluğu içinde giderek paranoyak bir hâle geliyor. Golyadkin’in hayatı, bir gün kendisinin birebir kopyası olan “öteki” ile karşılaşmasıyla alt üst oluyor. Dostoyevski, bu çarpıcı hikâye aracılığıyla kimlik, benlik ve toplumun birey üzerindeki baskısını sorguluyor.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Körlük- Jose Saramago
“Asıl körlük, umudun tükendiği bu dünyada yaşamaktı.”
Adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinde, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör oluyor. Ancak karanlıklara değil, bembeyaz bir boşluğa gömülüyor. Arkasından, körlük salgını bütün kente, hatta bütün ülkeye yayılıyor. Ne yönetim kalıyor ülkede ne de düzen; bütün körler karantinaya alınıyor. Hayal bile edilemeyecek bir kaos, pislik, açlık ve zorbalık hüküm sürüyor artık. Yaşam duruyor, insanların tek çabası, ne pahasına olursa olsun hayatta kalmak oluyor.
Roman, kentteki akıl hastanesinde karantinaya alınan, oradan kurtulunca da birbirinden ayrılmayan, biri çocuk yedi kişiye odaklanıyor. Aralarında, bütün kentte gözleri gören tek kişi olan ve gruptakilere rehberlik eden bir kadın da bulunuyor. Bu yedi kişi, cehenneme dönen bu kentte, hayatta kalabilmek için inanılmaz bir mücadele veriyor. Saramago’nun müthiş bir gözlem gücüyle betimlediği bu kaotik dünya, insanın karanlık yüzünün simgesi diyebiliriz.
Kullanıcı yorumu:
Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir: